30%
Ortalama olarak Yeşil Binalar, klasik binalara göre %30 civarında daha az enerji tüketirler.
Biz kimiz?
Küresel ısınma ve temiz su temini gibi çevresel sorunların giderek ciddi boyutlara ulaştığı bugünlerde dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı, su tüketiminin ise yaklaşık yüzde 30’u binalardan kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Ayrıca insan hayatının yaklaşık yüzde 90’ı binalarda geçmektedir. Bütün bu sebepler, daha az kaynak tüketen, daha verimli, daha yaşanabilir çevre dostu binalara olan gereksinimi ön plana çıkartmaktadır.
Bütün bu sebepler, daha az kaynak tüketen, daha verimli, daha yaşanabilir çevre dostu binalara olan gereksinimi ön plana çıkartmaktadır. Çevre dostu binalarda enerji ve su tasarrufu sağlanırken, bina sakinlerinin sağlığına ve konforuna da büyük önem verilmektedir. Çevre dostu binalar tasarlanırken iç mekân hava kalitesi, doğal aydınlatma, sıcaklık ve nem kontrolü, atık yönetimi gibi insan sağlığını direk etkileyen unsurlar planlanmakta, ayrıca inşaatında kullanılan yöntemler ile son kullanıcıya daha temiz bir ortam bırakılması hedeflenmektedir. Araştırmalar çevre dostu binalarda çalışan veya yaşayanların diğer binalardakilere göre daha az hastalandıkları ve çalışma performanslarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Geleneksel yöntemler ile inşa edilen binalar, enerji ve malzemenin %70’ini, suyun %17’sini, ormanların %25’ni tüketirler ve %33 CO2 emisyonunu arttırırlar. Geleneksel binalarda sadece %5 oranında geri dönüşümlü malzeme kullanılmaktadır.
Yeşil Binalar ile başta enerji ve su tasarrufu olmak üzere, atıkların azaltılması, iç mekân hava kalitesinin artırılması, bina kullanıcısının rahatının ve veriminin artırılması ile çalışanların sağlık giderlerinin azaltılması, düşük işletme ve bakım maliyetleri mümkün olmaktadır.
30%
Ortalama olarak Yeşil Binalar, klasik binalara göre %30 civarında daha az enerji tüketirler.
50%
Yeşil Binaların su tüketimi de oldukça düşüktür; susuz pisuarlar, verimli rezervuar, lavabo ve duş bataryaları kullanarak %50’ye yakın su tasarrufu sağlanabilmektedir.
50%
Yeşil projelerde peyzaj alanlarında çeşitli stratejiler izlenerek %50 su tasarrufu kolaylıkla sağlanabilmektedir.
1998 yılından itibaren uygulanmaya başlanan LEED sertifika sistemi, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilmiş bir çevre dostu bina sertifikasyon sistemidir. LEED sertifikasyon sisteminin 2009 yılından beri uygulanmakta olan versiyonu yakın bir zamanda güncel standartlar ve uygulamalara göre geliştirilerek düzenlenmiş ve LEED v4 adıyla yayınlanmıştır.
BASF İnovasyon Merkezi ve LEED sistemi
Güncel standartlar ve uygulamalara göre geliştirilen LEED v4 versiyonundaki kriterlere uygun olarak tasarlanan BASF İnovasyon Merkezi, Yeni Binalar (New Construction) kategorisinde LEED v4 Sertifikası adaylık sürecine girmiştir. Bu kapsamda birçok çevre ve insan dostu özellik proje tasarımına ve inşaatına entegre edilmiştir.
BASF İnovasyon Merkezi projesinin tasarımında ve inşaatında LEED kriterlerine uyum sağlanarak, yapılaşmanın çevreye verdiği olumsuz etkiler önlenebilecek, kullanılan stratejiler ve sistemler sayesinde binanın operasyonu sırasında oluşacak işletim giderleri azaltılabilecektir. Ayrıca bina kullanıcılarının konforu arttırılırken, enerji ve su tasarrufu sağlayarak giderler düşürülebilecektir.
LEED Sistemi kapsamında BASF İnovasyon Merkezi projesinde uygulanan sürdürülebilir stratejiler ve çözümlerden bazıları şunlardır;
ENTEGRE SÜREÇ
KONUM VE ULAŞIM
SÜRDÜRÜLEBİLİR ARAZİ
SU VERİMLİLİĞİ
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
MALZEMELER VE KAYNAKLAR
İÇ MEKAN YAŞAM KALİTESİ VE KULLANICI KONFORU